Tüm gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü Kutlu Olsun
Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa
Sakarya’nın doğusuna çekiliş doğal olarak ülke içerisinde büyük bir
ümitsizlik ve karamsarlığa sebep olmuştur. Başkomutan bir dizi emirler
yayımlayarak olağanüstü tedbirler almıştır. 23 Ağustos’da başlayan ve 22 gün
22 gece süren Sakarya Muharebesi’ nin 13 Eylül 1921’ de kazanılmasından
sonra Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile Genel Kurmay Başkanı Fevzi
Paşa cepheden “Edirne Mebusu İsmet ve Kozan Mebusu Fevzi” imzalarıyla
15-16 Eylül 1921’de gönderdikleri önerge ile Başkomutan’a “Müşirlik ve
Gazilik” tevcihini önermişlerdir30. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya
Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Eylül 1921’de kanunla “Müşir”(Mareşal)
rütbesi ile “Gazi” unvanı verilmiştir31. Gazi kelimesi, Arapça olup,
Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimseye verilen isimdir.
Ayrıca, olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet
tarafından verilen onur unvanıdır32. Kamus-i Türki’de de Gazi, Gazâ eden;
Düşmana karşı harb etmeğe giden; Bir memleketi feth ile memalik-i islamiyye
dairesine idhâl eden askeri kumandan olarak tanımlanmıştır33.
O’nun isminin soluna eklenen her rütbe ve unvan kendisine verilmiş bir
ödül olmakla birlikte aynı zamanda görevi de olmuş ve o bunun bilincinde
olarak meclise şöyle teşekkür etmiştir:“... Kazanılan bu başarı, Yüksek
Heyetinizin iradesi ile kuvvet bulan ordumuzun iradesi sayesinde düşman
ordusunun iradesinin kırılmasıyle belirmiştir. Bu sebeple ödüllendirilişimizin
gerçek muhatabı yine ordumuzdur.34”
Güçlü bir kişiliğe sahip ve gerçek bir liderdi. Kendisine takdir edilen
orduda ki en büyük rütbe “Müşir”lik ve Türkler için şehitlikten sonra en kutsal
unvan sayılan “Gazi”liği komuta ettiği orduya mal ederek, yayımladığı
bildiride minnettarlığını güçlü bir hitabetle sunmuştur; “... Zaferden dolayı
sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar
pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini
gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın
en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım35”. Gazi artık Atatürk soyadını
alacağı 1934 yılına kadar hemen her yerde “Gazi Hazretleri” unvanıyla
anılacaktı.
30 Taner Lüleci, Tarihi ve Siyasi Tefrika Birinci Millet Meclisi, Edirne Me’busu Mehmet
Şeref, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2011, s.202.
31 Kocatürk, Atatürk ve Türk Devrimi Kronolojisi, s.192.
32 TDK, a.g.e., s.732.
33 Sami, a.g.e., s.960.
34 TBMM Zabıt Cerideleri, 1921, Devre:I, Cilt:12, s.261.
35 Kocatürk, Atatürk ve Türk Devrimi Kronolojisi, s.193.
Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi
S. 58, Bahar 2016, s. 245-278
Makalenin geliş ve kabul tarihleri: 10.02.2016 – 25.04.2016
ATATÜRK’E VERİLEN AD VE UNVANLAR
İLE ONA YAKIŞTIRILAN SIFATLAR
M. Hakan ÖZÇELİK
Mustafa GÜNEŞ
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/2117/21905.pdf